Örtülü İsa ve Napoli
- H.K
- 5 Kas 2024
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 9 Ara 2024
En iyi Cruise Destinasyonları listesinde bulunan ve dünyanın en güzel manzaralarına ev sahipliği yapan şehirler, seyahat tutkunlarının hayallerini süslüyor. Deniz aşıkları için vazgeçilmez tatil alternatiflerinden olan Cruise turlarıyla en popüler lokasyonlardan birini seçerek yeni tatil planınızı oluşturabilirsiniz. Havuzlu ve bol güneşli, harika yeme-içme alternatifleri olan, birbirinden güzel partiler düzenlenen Cruise gemileriyle yolculuk sürenizi de tatilinize dâhil edebilirsiniz.Batı Akdeniz turları ise genellikle Barcelona’ dan başlayarak Palma, Cenova, Roma-Civitavecchia kıyılarını takip eder ve Valencia, Malaga, Cebelitarık, Cadiz, Mallorca, Balear Adaları gibi muhteşem lokasyonlara uğrayabilmenizi sağlar. Ayrıca bu yolculuk sayesinde Palma, Cenova ve Roma’da dünyaca ünlü kültür ve sanat yapıtlarını görebilme fırsatı da bulabilirsiniz. Ben ilk defa Milano geimden sonra Napoli' e gitmiştim. Daha sonra da Royal Caribbean Cruise ile Batı Akdeniz turu yaptım. Barselona, İspanya - Palma De Mallorca, İspanya - Provence (Marsilya), Fransa - Floransa / Pisa (La Spezia), İtalya Roma (Civitavecchia), İtalya -Napoli Capri, İtalya rotası ile Napoli' ye uğradık.
İlk gittiğimde şehir merkezinde Centro Storico’dan (tarihî merkez) bolbol gezmiştim. Roma - Napoli arasında ucuz otobüs bileti bulmanın en iyi yolu, mümkün olduğunca erken bilet rezervasyonu yapmak ve yoğun saatlerde seyahat etmekten kaçınmaktır.Yolculuk günü satın alırsanız, Roma - Napoli arası ortalama bilet fiyatı yaklaşık 7€ olacaktır fakat yalnızca 7€ fiyatla en ucuz biletleri bulmak da mümkün. Yolculuk 1 sa. 56 dk. sürüyor.
İtalya’nın en popüler şehirlerinden Napoli’de gidilmesi gereken yerler bir hayli fazla. Antik kentleri ile ziyaretçileri büyüleyen şehirde, özellikle Vezüv Yanardağı’nın lavları altında kalan Pompei’de ilgi çekici tapınaklar ve tiyatro binaları bulunmaktadır. Napoli’de gezilecek yerler denildiğinde ilk akla gelenler; Milli Arkeoloji Müzesi, Barok ve Neo-klasik tarzıyla Napoli Kraliyet Sarayı, Capri Adası ve Sorrento’dur. Görülecek yerleri ile ziyaretçileri kendisine hayran bırakan Napoli, İtalya’nın turistik şehirleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır.
Gemiden inince terminalin önünde onlarca taksi, midibüs bulunuyor. Pazarlık mutlaka yapın.
Pompei Turu, Volkanik Harabeleri, MS 79'daki volkanik patlamadan sonra keşfedilen tapınakları, Roma hamamlarını, sokak çeşmelerini, resimleri ve konakları görün.
Vezüv Yanardağı; Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bir bölgede bulunan Vezüv dünyanın en tehlikeli yanardağlarından biri olarak kabul ediliyor. Günübirlik turu planlıyorsanız, hem Vezüv, hem Pompei, hem Amalfi kesinlikle uygun değil çünkü trafik bir felaket. Kesinlikle önermiyorum. tecrübeyle sabit.
İtalya’nın güneyindeki Campania bölgesinde yer alan bir sahil şeridi. Daracık virajlı yolda giderken bir yanda trafik stresi, bir yanda mis kokulu limon terasları, üzüm bağları, dik kayalıklar ve balıkçı kasabaları. UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’ne alınmış büyüleciyi manzarasıyla şahane.
Cappella Sansevero Napoli ziyaretinizin bir parçası olarak bu durağı kesinlikle tavsiye ederim. Konumu küçük, bu yüzden muhteşem heykelleri görmek çok zaman almıyor. Biletlerimizi önceden çevrimiçi olarak aldım. Şapel küçük ama güzel. Heykeller muhteşem ve bu kadar muhteşem heykelleri görmek bir ayrıcalık. Fotoğraf çekimine izin verilmiyor.
Sansevero Şapel‘i, 1590 yılında kurulan ve özellikle 18. yy. döneminden İtalyan sanatçıların eserleri ile dolu bir Şapel. Eski Napoli bölgesindeki bu Şapeli meşhur kılan şey ise, burada bulunan 3 heykel. Mermerimsi bir malzemeden yapılmış olan bu üç heykel içerisinde özellikle tam ortada bulunan bir tanesi, gerçeklik algınızı cidden zorlayacak cinsten. Bu bölgeye gelenlerin mutlaka uğrayıp görmesini tavsiye ederim. Veiled Christ ismindeki 1753 yılında heykeltıraş Giuseppe Sanmartino tarafından yapılan bu eseri kaçırmayın. Oldukça ilgi çeken bir nokta olduğundan biletlerinizi İnternet üzerinden, müzenin sitesinden almanızı tavsiye ederim.
1753 yılında Giuseppe Sanmartino tarafından Örtülü-Peçeli İsa Heykeli, Napoli’deki Cappella Sansevero da sergilenmektedir. İsa’nın bedeninin üzerindeki narin ve yarı saydam örtü çok ilginçtir ve dikkat çeker.
Mermerin katmanlı etkisi o kadar hassastır ki, İsa’nın göz kapaklarından kulak memelerine kadar her özelliği, bedeninin üzerinde hafifçe duran örtünün altından kolayca seçilebilir. Heykelin bedeniyle örtülen perdenin ustaca işçiliği, yüzyıllar boyunca çeşitli efsaneler doğmasına neden olmuştur. Bu efsanelerden en yaygını, heykeli sipariş eden müşteri, ünlü bir bilim insanı ve simyacı olan Raimondo di Sangro’dur. Bu kişi, sanatçıya kumaşı mermer kristallerine dönüştürme yöntemini göstermiştir. Yaklaşık üç yüzyıl boyunca, perdenin bir simya işlemi sonucu olduğuna inanılmış olup sanatçının emeği yok sayılmıştır. Ancak bu inanç daha sonra çürütülmüştür.
Sabah gezintinize Museo Archeologico Nazionale di Napoli ile başlayın, Napoli Milli Arkeoloji Müzesi \ Museo Archeologico Nazionale di Napoli, veya kısa adıyla “MANN“, Napoli‘nin en önemli müzelerinden. Tabii bunun esas sebebi, içerinde barındırdığı, Roma İmparatorluğu döneminden kalma, özellikle Pompeii ve Herculaneum kentlerinden getirilen antik buluntular. 1750’lerde kurulan müzenin binası da tarihi bir bina. Önceleri süvari alayına ev sahipliği yapan bina daha sonra müze için ayrıldığında, Napoli Üniversitesi’ne ev sahibi imiş.
2500’den fazla Mısır antikaları ile de İtalya’daki önde gelen Mısır antiklerinin sergilendiği müze olduğunu söylemeden geçmeyelim.1734'te Napoli tahtına çıkan Bourbon hanedanından III. Charles figürüyle yakından bağlantılıdır. MS 79'daki patlamayla gömülen Roma kentlerinin kazılarını ve annesi Elisabeth Farnese'den miras kalan zengin koleksiyonun bir kısmını Napoli'ye taşıyarak bir Museo Farnesiano kurma projesini destekledi.
Napoli çevresindeki onlarca müzenin açık ara en iyisidir. 1860'ta İtalya'nın birleşmesi sayesinde ismi Ulusal Müze olarak değiştirildi. Koleksiyonları, Campania ve Güney İtalya'daki kazılardan ve özel koleksiyonlardan elde edilen buluntuların çift edinimiyle giderek genişledi. Tüm resimlerin 1957'de Capodimonte Müzesi'ne taşınması, tek kimliğinin Arkeoloji Müzesi olmasını sağladı.
Pompei'nin ölçekli modeli ilk kez 1879'da halka gösterilmiş ve o zamana kadar yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen kanıtlara dayanarak şehrin minyatür bir görünümünü sunmuştur. Model üzerinde 20. yüzyılın ilk on yıllarında daha fazla müdahale yapılmış ve bugün göründüğü şekliyle yeniden şekillendirilmiştir. Yaratılışı, 1861'den itibaren Pompei kazılarının direktörü ve 1863'ten 1875'e kadar Müze küratörü olan Giuseppe Fiorelli'nin ileri görüşlü zihnine bağlıdır. Fiorelli, modelin ilk çalışmalarını, 1820-1822 yılları arasında Paestum tapınaklarının mantar modellerinin yanı sıra Kraliyet Müzesi tarafından sipariş edilen Diomedes villası, İsis tapınağı ve Herculaneum tiyatrosu gibi bazı Vezüv anıtlarının inşasıyla oldukça tanınan Domenico Padiglione'nin oğlu Felice Padiglione'ye emanet etmiş.
Pompeii ve Herculaneum’da (MS 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu gömülen şehirler) ortaya çıkarılan girift desenli karo zeminler ve diğer pek çok hazine burada sergilenir. (Bu arkeolojik alanlardaki müzelerde gördüklerinizin çoğu esasen sonradan yapmış kopyalardır.) Mutlaka beklemesiz geçiş biletlerinden alın. Böylece bekleyerek harcayacağınız zaman azalır, Yunan ve Roma eserleriyle daha fazla zaman geçirebilirsiniz.
Gelelim Pompeii'ye, günümüzde turistik bir nokta.Yüzyıllar boyunca tonlarca volkanik kül ve enkazın altında kalan Napoli sahiline yayılmış birbirinden tarihe ışık tutmakta Pompei Antik kent İtalya’nın en çok ziyaretçi ağırlamakta şehridir. Zevk, sefa, fuhuş, kumar, alkol, eşcinsellik had safhada olduğu, insanlık dışı her şeyin yaşandığı İtalya’nın Pompei şehri; Yanardağ patlaması sonucu küller altında kalan insanların yaşam tarzlarından ve sapkın hareketlerinin sonucunda cezalandırıldıklarına inanılmakta; bilinenleri kadar bilinmeyenleri ile de İtalya’nın en gizemli şehirleri arasında yer almaktadır. Vezüv Yanardağı eteklerinde; Napoli şehrinin güney sahillerinde doğa harikası; zengin coğrafi güzellikleri ile sizleri büyüleyecek Pompei şehri MÖ 5 bin yılında inşa edilmiş Roma şehridir. Pompeii’nin M.Ö. 6. yy.da kurulduğu düşünülen bir kent olarak, M.Ö 80 yılında tam anlamıyla bir Roma Kolonisi olmuşken, M.S 79 yılında tamamen yok olmuş. Çok sistemli bir alt yapısı olduğu anlaşılan şehrin nüfusunun o dönemlerde 11,000 kişi olduğu düşünülüyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde de bulunan şehir, 250 yılı aşkın bir süredir turistik gezi noktası. Napoli‘yi ziyaretiniz esnasında kaçırılmaması gereken gezi noktalarından birisi. Şehrin bu kadar sağlam kalması ise şüphesiz yanardağ lavlarının sayesininde.
Şehrin en güzel şapellerinden bazılarıyla çevrili Arnavut kaldırımlı bir meydan olan Piazza del Gesù Nuovo’ya gitmek gerekir.
Meydanın kuzey ucunda, Romanesk tarzındaki bir şehirde coşkun bir Barok şaheseri olan Chiesa del Gesu Nuovo bulunur.1470 yılında inşa edilmiş, 15. yüzyıldan kalma bir saraydı.
Bu kilise 16. yüzyılın sonlarında Cizvitlerin eline geçmiş ve tamamen yeniden inşa edilmiştir.
İkinci Dünya Savaşı'ndaki bombalama, bombalardan birinin patlamadan tavandan geçmesi nedeniyle büyük hasara neden oldu. Bomba bugün hala kilisede bulunuyor.
Cephede, esas olarak Venedik Rönesansında kullanılan bir stil olan küçük piramitler bulunmaktadır.
Muhteşem barok iç mekanını görmek için ziyaret etmeye ve içinde biraz zaman geçirmeye değer bir kilise. Hemen köşeyi dönünce, azametli adını fazlasıyla hak eden devasa Gotik bina kümesi Complesso Monumentale di Santa Chiara’yı görürsünüz. Napoli’nin en işlek mahallelerinden birinin en sessiz noktası olan manastıra mutlaka gidin.Canlı ve gürültülü Napoli'den buranın huzuruna gitmek çok keyifli. Bilet ücreti 7,00 €, Anıtsal Kompleks'i ve Artemisia Gentileschi'nin "La Maddalena" tablosunu Ocak 2025'e kadar sergide görebilirsiniz.Spaccanapoli'nin merkezinde, şehrin içinde sessizliğin ve huzurun hüküm sürdüğü gerçekten bir vaha görmek çok güzel ve bu dönemde çeşitli ortamları ve işlevleri iyi açıklayan sesli rehberi (ücretsiz) kullanmanızı öneririm. Napoli'deki Santa Chiara manastırının dört anıtsal manastırından biridir ve onu tarihin nesnesi haline getiren kendine özgü değeri nedeniyle şehrin en ünlü ve tanınmış mimarisi ve sanatsal ifadeleri arasındadır.

Bir ülkede bu kadar çok şaheser tarihi, eseri, bir arada görmek büyük şans. Mutlaka sadece müze ve kilise gezmeniz için Napoli'e gelin. Napoli'de yazmak istediğim bir çok yer, mekan, konu var. Devamı yarın...
Yorumlar