Seni Seviyorum Amsterdam X X X
- H.K
- 29 Oca 2017
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Şub 2024

Avrupa’nın en renkli ve benim zevkle gezdiğim şehirlerden Amsterdam; lale bahçeleri, yel değirmenleri, kanalları, biblo gibi evleri, o güzel evlerin süslü pencereleri, şahane peynirleri; bisikletleri, özgürlüğü ile ünlü. Aslında Amsterdam' da ne kadar kalacağınız ile ilgili yapacaklarınız, bu yüzden ben özet çıkarmak istemedim ayrıntılı yazmak ve bilgi vermek istiyorum. Şuraya gidin, şu kiliseye girin demek yetmiyor, ayrıntılarda gizli bazı detaylar. Amsterdam kültür, sanat, turizm, eğlence merkezi. Yani her şeyi bir şehirde bulmak kadar güzel bir şey yok bence..
Amsterdam' da yapabileceğiniz o kadar çok şey var ki; her zevke göre bulabileceğiniz birçok şey. Amsterdam' ı ilk olarak 1999' da KLM ile Endonezya'ya giderken 2 gece kaldığımda gördüm. İkinci gidişimde içime sindirerek gezdim, küçük kafelerinde keyifle güneşe karşı oturdum, Heineken birası içtim. Bisiklet kiraladım ve şahane sokakları keşfettim. Amsterdam'da görmek istediğim çok yeri gördüm. Keyif alarak gezdim ama daha görmek istediğim yerler var. En kısa zamanda tekrar gitmeyi düşünüyorum.

Amsterdam' da ister yürüyerek, ister bisiklet kiralayarak şehir merkezinde Napolyon' un kenti işgal ettiğinde yönetimi devraldığı Dam Meydanı'ndan başlayarak; görmeniz gereken yerler; Amsterdam Central Station mimarisiyle zaten göze çarpıyor, 1889 da yapılmış binaya hayran kaldım, her yere gidebileceğiniz tam merkezde bir yer, buradan gezmeye başlarsanız tüm ülkeyi ve komşu ülkeleri görebilir, etrafından kanal turlarına katılabilir, Türk restoranlarında özlediğiniz lezzetleri tadabilir, Hollanda' ya özgü atıştırmalıkları olan şahane krep, pofırçest deneyebilirsiniz.

Amsterdam' da Dam Meydanı ile başlanır gezmek, eğlenmek, görmek, öğrenmek ve tabi ki yaşamak. Amsterdam Central Station önünden Amsterdam kartınızı aldınız. Amsterdam haritası almak da çok önemli isterseniz bu haritayı print yapabilirsiniz ya da AmsterdamTren İstasyonunun karşı sırasında birçok seyahat acentası var oralardan da temin edebilirsiniz. Kartı alınca kanal turu da almış oluyorsunuz yani artık Amsterdam görme vakti.

Amsterdam'ın en ünlü meydanı Dam Meydanı' na gitmek için; Amsterdam Central Station' un karşısındaki ana caddelerden biri olan Damrak Caddesi' nden doğru devam ettiğinizde önünüze çıkan ( zaten insan, bisiklet trafiğinden anlarsınız ) Taksim Meydanı gibi bir meydana çıkacaksınız Amsterdam Kraliyet Sarayı, Madame Tussauds Müzesi, Begijnhof tam da bu meydanda..Daha sonra yakın çevrelerinde; Nieuwe Kerk, Rijkmuseum( Devlet Müzesi ), Ulusal Anıt, Anne Frank Huis, Van Gogh Müzesi, Stedelijk Müzesi, Rembrantplein Meydanı, Leidseplein Meydanı, Magere Brug Köprüsü, Albert Cuypmarkt pazarı, Artis ZOO hayvanat bahçesi, Vondelpark, Hortus Botanik Bahçesi, Rembrandt Evi...

Herengracht, Keizersgracht, Singel, Prinsengracht, Lijnbaansgracht, Singelgracht Amsterdam'ın iç içe geçmiş Canal Ring adı verilen kanalları..Kanalların kenarlarında huzurlu kafeler, şirin dükkanlar, minik otelleri görebilirsiniz. Bence içinden kanal geçen tüm şehirleri ve tabi ki Amsterdam’ı gezmenin en güzel yolu kanal gezisi yapmak. Yarım saatte bir kalkan tekneler ile gezi yapabilirsiniz. Kanal turu kişi başı 15-20 euro arasında.

Amsterdam müze cenneti, ilginç konularda çeşit çeşit müze var. Amsterdam Müzesi, EYE Film Institute Film Müzesi, Scheepvaartmuseum Denizcilik Müzesi, Allard Pierson Müzesi, Gizli Amstelkring Kilisesi, Pijpenkabinet Pipo Müzesi, Nieuw Dakota Sanat Merkezi,Peynir Müzesi, Jordaan Museum, Het Grachtenhuis Kanal Evi Müzesi, Multatuli Müzesi, Erotic Museum, Hash, Marijuana and Hemp Museum, Heineken Bira Müzesi, Sex Museum, World Peace Museum, Çanta Müzesi, Uitvaart Museum Tot Zover ( Cenaze Müzesi ), De Appel Sanat Merkezi, Amstelhof Hermitage,Tassen Museum Hendrikje ( Çanta Müzesi ),Verzetsmuseum II. Dünya Savaşı Direniş Müzesi...



Van Gogh Müzesi de çok güzel, tavsiye ederim. En büyük Van Gogh koleksiyonuna sahip 200’den fazla Van Gogh çizimleri ve mektupları sergileniyor. Van Gogh'un kronolojik olarak hayatının ve işlerinin farklı dönemlerini yansıtan Netherlands, Paris, Arles, Saint-Remy ve Auvers-sur-Oise olarak beş dönemde gösterilmiş.




Madame Tussauds Müzesi; Tam da DAM MEYDANI' nda heyecanlı saatler geçirebileceğiniz bir yer. Yok yok..bütün ünlüler bir araya toplanmış. ''Dün gece herkes buradaydı'' sanki dedirtiyor. 1761’de Fransa’da doğan Marie Tussaud, yıllarca annesinin yanında çalıştığı doktordan bal mumu heykel yapmayı öğrenen bir heykeltıraşmış. Dünyanın bir çok yerinde 20 adet balmumu müzesi var ben ilk kez Amsterdam' da gördüm. Hong Kong' da görmeyi istemedim. Amsterdam' daki daha güzelmiş.

Anne Frank Huis; genellikle turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden. Anne Frank ve ailesi Hollanda' da Yahudilere yapılanlardan dolayı ailesinin ofisindeki gizli bölmede saklanırlar ve Anne Frank günlük tutmaya başlar, fakat toplama kamplarına götürürler. Ablası ve Anne Frank toplama kampında ölür. Auschwitz'de kalan baba Otto Frank kurtulur. Otto Frank Anne' nin günlüğünü bulur, yayınlar 60 dile çevrilir ve en çok satanlar listesine girer.

Dam Meydanı’ndan şehrin diğer önemli yerlerine kısa bir yürüyüş ile ulaşabiliriz. Her yol Dam meydanından geçer diyebiliriz. Amsterdam Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis), şehrin en önemli tarihi yapılarından.


Rijkmuseum Devlet Müzesi; dünyanın en büyük sanat müzelerinden Museumstraat Caddesi’ nde olan müze; 2013 yılında uzun bir restorasyondan geçtikten sonra yeniden açılmış Rembrandt’ın “Gece Nöbeti” tablosu bu müzede, böyle olunca aydınlatmaya çok önem verilmiş, eserlerin aydınlatılması için 780 bin led kullanılmış. Eserlerin her detayının ortaya çıkarılması, sıcaklık ya da UV ışınlarından zarar görmemesi için restorasyonda en çok bu detaylara dikkat etmişler. Müzede 1 milyonun üzerinde eser, 80 adet galeri var. Yani gez gez bitmez. Sadece 8000 adet eser görebiliyorsunuz. Tabii zamanınız varsa.
“Gece Nöbeti” tablosu 437x363 santimetre. Durgun bir sahne hareketli olarak resme dönüşmüş sanki, her an canlanacakmış gibi. Gece Nöbetini Rembrandt Meydanı’nda 3 boyutlu olarak da görebilirsiniz. Resimde o kadar askerin arasında küçük bir kızın kemerine bağladığı canlı bir tavuğun açılmış olarak duran pençesini görünce şaşırmayın, o zamanlar açılmış pençe milis birliğinin sembolüymüş.


Başlık olarak X X X işaretini kullandım X XX işareti I. yüzyıldan itibaren Amsterdam'ın sembolü olarak kullanılmakta. Amsterdamlılar denizci bir millet olduğu için yangından, selden, vebadan koruyacağına inandıkları X X X işaretini kraliyet hanedanının arması olarak da kullanılmaya başlamışlar. birçok yerde bu işarete rastlayabilirsiniz. Ben de bazen ''öpüyorum'' anlamında kullanıyorum. X X X.
Yorumlar